2023’te imece

imece, 2016 yılında başlayan etki yolculuğunda 7. yılı geride bıraktı. Bu bir yılda gençlik, girişimcilik ve ekosistem odağında birçok partnerlik kurduk, program, buluşma ve etkinlik gerçekleştirdik. Yıl boyunca 20’den fazla proje ve programda 50'den fazla partnerle çalıştık!

imece
imece

--

Siz de imece’nin sosyal medya hesapları üzerinden, geçmiş yıllardaki ve yeni yıldaki çalışmalarını yakından takip edebilirsiniz.

2023, imece’nin hedeflediği mekanizmaları hayata geçirmek üzere programlarına devam ettiği bir yıl oldu.

Kendimize, İşlerimize, Geçmiş İçgörülerimize Baktık ve Sonuçları Raporlaştırdık!

imece, yıla yayılan tüm yeni aktivitelerini planlamanın ve gerçekleştirmenin yanı sıra, geçmiş çalışmalarını değerlendiren bir konumda da oldu.

Bu kapsamda imece’nin ATÖLYE, S360 ve Zorlu Holding kurucu ortaklığında 2016 yılından itibaren gelişen süreçlerin, 2022 sonuna dek gerçekleştirdiği projelerin ve işbirliklerinin detaylandırıldığı “imece öğrenimler raporu”nu yayına aldık!

Monroe Creative Studio ile beraber ürettiğimiz rapor çalışmamız Kristal Elma yarışmasında Tasarım bölümü Yayın kategorisinde Kristal Elma kazanırken GMK — Grafik Tasarımcılar Meslek Kuruluşu / Turkish Graphic Designers Association tarafından düzenlenen 42. GMK Grafik Tasarım Fuarı’nda da En İyi Rapor Tasarımı Ödülü’nü aldı!

Bir diğer raporlama çalışmamızda, Akbank LAB ve imece’nin kurduğu ReFi Türkiye programının 2022’deki ilk dönemini yansımalarını ele aldık. Program kapsamında neler ürettiğimizin bilgisini ve gerçekleştirilen etkinliklerin içerdiği kazanımları bir araya getiren bu çalışma, ekosistemin büyümesine ve etkileşim içerisinde olmasına dönük adımlarımızı da detaylı bir şekilde aktardı.

Çalışmanın yayınlanması ile eş zamanlı olarak raporun yer aldığı bir web sitesi ile ReFi Türkiye Ekosistem Haritalamaları’nı ve ReFi Türkiye Röportaj Serisi’ni de yayına aldık! Bu içeriklerden Türkiye Ekosistem Haritası ve Yurt Dışı Ekosistem Haritası, ReFi, Web3 ve etki aktörlerinin kimliklerini ve ilişkilerini görselleştirerek bütüncül bir analiz sunuyor. Ekosistemi oluşturan tüm öğeleri, kişileri ve organizasyonları tek bir “resim” içerisinde görebilmenin önünü açarak Onarıcı Finans’ın Türkiye’de barındırdığı imkanları, gelişim alanlarını ve yeni iş birlikleri ile gelecekteki büyüme potansiyelini ortaya koyuyor.

ReFi Türkiye Röportaj Serisi ise alana dair bilgi birikimi artırmak isteyenlerin, yararlanabilecekleri Türkçe video içerikler için de bir çalışma. Bu içeriklerle blok zinciri topluluklarının ReFi’yı anlamasını; sosyal ve çevresel etki üreten işler yapanların da Web3 teknolojilerinin yarattığı fırsatları tanımalarını amaçladık.

6 Şubat Depremlerinin ardından ihtiyaç duyulan aksiyonlar çaba gösterdik.

Depremle Beraber Ortaya Çıkan Gündeme Yanıt Verdik

6 Şubat Depremleri, şüphesiz yıl boyunca tüm ülkenin en önemli gündem maddelerinden birisiydi. imece olarak deprem döneminde Instagram’da “Deprem Felaketi Sonrası Çağrı, Duyuru ve Uyarılar”ı düzenli bir şekilde derlerken, Medium yayınımızda da “Raporlardan Özetlerle 6 Şubat Depremleri” yazısını kamuoyuna sunduk. imece’nin desteğiyle düzenlenen codeway cares Mission Talks etkinliğinde Nasuh Mahruki ile bir araya gelerek “Afet Bilinci” üzerine konuştuk! Afet ve krizlere yönelik yaklaşımların bir kez daha önem kazanmasıyla, Nasuh Mahruki’nin hayatından ve Türkiye’nin geçmişinden örneklerle konuyu değerlendirdik. imece olarak üyesi olduğumuz Türkiye Sosyal Girişimcilik Ağı’nda Afet Sonrası Sosyal İnovasyon Transferi Buluşmaları’na katkı sunduk. Ayrıca ATÖLYE’nin düzenlediği “Afet Sonrası Ortak Yaşam ve Topluluk Alanları’’ çalıştaylarının da katılımcısı olduk. ReFi Türkiye yeni dönem çalışmalarında da odağımızı afet teknolojileri olarak belirleyerek Akbank ile beraber bu alanda bir Hackathon düzenledik. Öte yandan, deprem öncesi dahil olduğumuz ve Türkiye’nin hedef bölgelerinde kadınların, sosyal girişimcilik odağında sosyo-ekonomik yönden güçlendirilmesini ve toplumsal uyumun sağlanmasını amaçlayan projenin uygulama sahasının afet bölgesi içerisinde kalmasıyla da bu gündeme odaklandık. Proje kapsamında aralarında depremden de etkilenen kişilerin olduğu, kadınlar ile 30 yaş altı genç girişimcilere eğitimler verdik.

ATÖLYE’de düzenlenen, 65’ten fazla kurum ve 100'den fazla katılımcının dahil olduğu çalıştaylar, deprem bölgesinden izlenimlerin, depremzedelerle görüşmelerden gözlemlerin ve bölgede filizlenen bağımsız inisiyatiflerin deneyimlerinin paylaşıldığı bir alan oldu. imece Yönetim Kurulu Üyesi Buğra Çelik de bu çalıştaylarda, afet bölgesinde dahil olduğu SAHA projesinden aktarımlarla yer alırken, bölgedeki aktörlerin çabalarını ve ihtiyaçlarını paylaştı. Bu buluşmaların bir çıktısı olarak, deprem bölgesinin orta ve uzun vadeli ihtiyaçlarını insan onuruna yaraşır ve tüm canlılara saygılı bir şekilde karşılayacak çözümler üretmeyi ve somut adımlar içeren yol haritaları ve ilgili açık kaynaklar kamuoyu ile paylaşıldı.

Akbank LAB ve imece iş birliğiyle düzenlediğimiz Akbank Hackathon: DisasterTech’e 176 ayrı takım başvuru gerçekleştirdi, yapılan ön değerlendirme sonucu seçilen 33 takım Hackathon sürecine dahil olarak, ilgili ihtiyaç ve problem tespitlerine hitap eden afet teknolojileri için yenilikçi çözüm fikirleri geliştirdi. 10 takım finalist konumunda yer alırken aralarından 3’ü, Terappim, City Guard ve PharGen-Z dereceye girdi. Destekçisi olduğumuz bu projelerden PharGen-Z, afet sahasında eczacılıkla ilgili problemlere odaklanarak ilaç teminini kolaylaştırırken, City Guard, yıkım durumlarına karşı, modüller ve sensörlerle takip mekanizmaları sunuyor. “Terappim” ise, afet sahasında sağlıkla ilgili problemlere odaklanarak fizik tedaviye erişimi kolaylaştırıyor.

Etkinlik ile, karşı karşıya olduğumuz afetlerdeki türlü risklere karşı teknoloji desteği ile yenilikçi çözümler üretilmesini hedefledik. Katılımcı takımlar da bu hedefi karşılayan bir şekilde, geleceğin afet teknolojisinin yönünü şekillendirecek kolektif bir çabanın içerisinde oldular. “Önleme, Risk ve Zarar Azaltma”, “Hazırlık”, “Yanıt ve Müdahale”, “İletişim ve Haberleşme”, “İyileştirme, Yeniden Yapılandırma” etkinliğin temel odak alanlarıydı.

Akbank Hackathon: DisasterTech etkinliğinde kurtarma ve izleme çözümleri başta olmak üzere, teknoloji yetkinliğiyle Microsoft, SDG AI Lab ve Türkiye’nin bilgi toplumuna dönüşmesindeki deneyimiyle Türkiye Bilişim Vakfı (TBV) partner olarak yer aldı. Akut Vakfı, Atölye, DNDLAB, Impact Hub Ankara, Sivil Alan Hareket Ağı, Mahalle Afet Gönüllüleri, Menthol Protocol, Teyit.org, Tider, TOG ve YUVA’dan uzmanlar iç görü ve tecrübeleriyle proje fikirlerinin geliştirilmesine destek sundu.

Hackathon’a dahil olan takımlar, mentorlar, destekçi kurumlar ve jürimizle ortak bir amaçta buluştuğumuz etkinliğin Kapanış Günü’nde “Noktaları Birleştirmek: Afetlerde Teknoloji, Finans ve İnsani Yardım” panellerini de düzenledik. Alandaki yenilikçi çözümlere dair iç görüleri bir araya getirmek ve meselenin etki bağlamını yansıtmak üzere gerçekleştiriğimiz panellerde, bu alanda çalışan kurumlardan konukları da ağırladık.

Etkinlik öncesi ürettiğimiz içeriklerle de, kamuoyunu bilgilendirmeyi ve takımların yaklaşım geliştirmesine yardımcı olmayı hedefledik. Bu kapsamda ReFi Türkiye web sitesindeki Hackathon sayfasında yayınladığımız “Sahadaki Problem ve İhtiyaçlar” ile “Sistemdeki Problem ve İhtiyaçlar” başlıkları altında afet yönetimi ile ilişkili STK’lar ve gönüllü topluluklar ile saha ekiplerinden, derinlemesine görüşmeler sonucu edindiğimiz içgörülere yer verdik. Afet risklerine karşı teknoloji ile çözüm üretilmesi beklenen alanlara ışık tutan bu içerikteki “Odak”, “Kapsam” ve “Etki” açıklamaları, çözüm fikirlerinin Hackathon’un hangi odak noktasıyla ilişkilenebileceğini, afetlerle mücadeleye dönük ne tür ayrıntı içerebileceğini ve nasıl bir sosyal etki doğurma potansiyeli taşıdığını ortaya koyuyordu.

Bu alandaki diğer içerik yayınlarımız, afetlerde teknoloji kullanımına ilişkin bağlamı açıkladığımız “Teknoloji, Afet Riskine Karşı Nasıl İmkanlar Sunabilir?” yazısı ile “Afet Teknolojileri Türkiye Ekosistem Haritası” idi. Haritada, afet yönetimi ve hazırlık süreçlerine yönelik geliştirilen mevcut teknolojik ürün ve servisler kategorize ediliyor ve kullanımına yönelik bilgiler sunuluyor. Toplumun güvenliğini ve direncini artıran, afetlere daha iyi hazırlanmaya yardımcı olabilecek çözümler sıralanıyor.

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Kalkınma Ajansları Genel Müdürlüğü ve Dünya Bankası koordinasyonuyla yürütülen, Habitat Derneği ve Viveka’nın da uygulayıcı konumda olduğu projede, depremden etkilenen 11 ildeki kadın ve gençlerin geçim durumlarını iyileştirmeyi ve sosyal uyumlarına katkıda bulunmayı destekleyen eğitimler verdik.

Bahar döneminin sonu, yaz döneminin başı “gençler için değil, gençlerle beraber” dediğimiz bir dönemdi.

Gençlik Odağındaki Çalışmalarımıza Devam Ederek Kurduğumuz Etkileşimi Büyüttük

Enerjisa Üretim’in ana partnerliğinde, imeceLAB’in yürütücülüğünde Boğaziçi Üniversitesi Yaşamboyu Eğitim Merkezi ve Sabancı Üniversitesi akademik desteğiyle kadın öğrencilere yönelik yürütülen “Womentum” eğitim programında bu yıl 2. dönemi tamamladık! Programı dizayn ederken “Kadın öğrencilerin kariyer yolculuklarının başında enerji ve sürdürülebilirlik başta olmak üzere birçok farklı konuda yepyeni bakış açıları kazanmalarını ve yetkinlik geliştirmelerini nasıl sağlarız?” sorularıyla yola çıktık. Program süresince “kişisel gelişim, sürdürülebilirlik, kariyer süreci, enerji sektörüne giriş, finans ve dijital dünya” konularında içgörüleri eğitmenlerimizden dinledik!

Webinar serisi, WhatsApp grubu katılımı, video mülakat süreci ve deneyimi, Enerjisa Üretim e-gelişim platformuna erişim ve 1 günlük yüz yüze mülakat etkinliği sunan program, sonrası KUSİF iş birliğiyle Womentum 2023 Programı SROI Analizi hazırlandı. Sosyal yatırımın geri dönüşünü inceleyen bu rapora göre, yatırım miktarı başına yaratılan sosyal değer oranı 8,40 olarak hesaplandı. Womentum programının faaliyetleri sonucunda, müdahalenin ana grubu olan kadın katılımcıların 3 segmente göre farklı değişimler yaşadığı tespit edildi. Deneyimlenen değerin miktarının, faaliyetlere katılım düzeyi ile güçlü bir şekilde ilişkili olduğu görüldü. Kadın katılımcılar dışında Enerjisa Üretim ve imeceLAB ekiplerinin de değişimler yaşadığı ve bu gruplarda da sosyal değer yaratıldığı analiz sonucunda ortaya çıktı.

Zorlu Enerji Bursiyerlerine yönelik, Zorlu Enerji ana partnerliği ve imeceLAB yürütücülüğünde 2 ayrı program gerçekleştirdik. İlk programda katılımcılara enerji, iklim, sürdürülebilirlik, teknoloji ve iletişim başlıklarında diyalog ve gelişim alanları sunduk. Zorlu Enerji’nin alanında uzman çalışanları Enerji ve Sürdürülebilirlik alanlarında güncel süreçleri ve deneyimlerini aktarırken Boğaziçi Üniversitesi Yaşamboyu Eğitim Merkezi, İstanbul Teknik Üniversitesi ve Bilgi Üniversitesi’nden akademisyenler de “Afet Sonrası İyileşme”, “Web3 Dönüşümü”, “Sürdürülebilir Yaşam Yönetimi”, “Akıllı ve Sürdürülebilir Şehirler” ve “Enerji Teknolojilerinde Son Gelişmeler’ gibi yenilikçi ve çeşitli konularda içgörülerini aktardı. İkinci programda eğitimlere ek olarak, takım oluşturma, proje geliştirme ve mentorluk buluşmalarının olduğu bir mesele süreci geliştirildi ve en başarılı projeler ödüllendirildi.

ReFi Türkiye’deki çalışmalarımız kapsamında, Sabancı Üniversitesi Finans Mükemmeliyet Merkezi (CEF) ile beraber genç profesyonelleri hedefleyen bir programa imza attık. Araştırmacı — yazar Turan Sert’in anlatımıyla, 5 haftalık bir online eğitim programı gerçekleştirdik ve program süresince Web3 teknolojilerini oluşturan bileşenleri ve dijitalleşen ekonomiyi kapsamlı bir şekilde ele aldık. Web3 Ekonomisi’nin temel teknik yapılarını katılımcılar nezdinde anlaşılır kılarken, bu alandaki “usecase”leri inceledik. Program müfredatında “Ekonominin Dijitalleşmesi, Blok Zincirinin Doğuşu, Web3 Teknolojilerinin Bileşenleri, NFT’ler, DAO’lar, Metaverse, Web3 Usecase’leri” gibi başlıklar yer aldı.

Kişi, kurum ve kuruluşların iyi örnek uygulamaların iç görülerinden yararlanmasına dönük çalışmalarımız oldu.

Ekosistemdeki Gelişmelerin Takipçisi ve Bir Parçası Olduk

Türkiye Sosyal Girişimcilik Ağı, bu yıl Yunus Social Business’in “Sosyal Tedarik El Kitabı”nı Türkçe’ye çevirdi. Özgün içeriğiyle sosyal tedarik alanına dair rehber niteliğinde bir yaklaşım sunan bu El Kitabı’nın yayınlandığı sırada, imece olarak, alandaki diğer çalışmaları görünür kıldığımız ve bu alanın gelişimine katkı sunan çeşitli aktörleri tanıttığımız bir blog yazısı yayınladık!

Bozcaada Caz Festivali kapsamında Youth for Good iş birliği ile “Eski Köye Yeni Oyun: Biz Kuşağı” panelini gerçekleştirdik. Bireylerin üçüncü 25 yılına yeni fikirler ve yeni çalışmalar sığdırmak için tasarlanan hazırlık ve üretim kampı GenWise’ın kurucusu Tuğrul Ağırbaş, yönetim ve danışmanlık şirketi olarak hizmet veren multidisipliner tasarım stüdyosu Katalist, Sürdürülebilirlik Danışmanlığı’nın eş kurucusu Jülide Erdoğan, imece’nin program yöneticisi Hazal Kartalkanat’ın ve sistemik dönüşümü kolaylaştırmak için gençliğe ve olumlu etkiye odaklanan kapsayıcı tasarım stüdyosu Youth for Good’un eş kurucusu Kaya Aytuğ Demiral’ın konuşmacı olduğu panelde nesiller arası bir iş birliğinin önemine odaklandık. Festival kapsamında aynı zamanda sosyal sorunlara oyunla yanıt arayan, “imece ile Çark-ı Mesele” adında bir atölye de düzenledik.

Global Girişimcilik Haftası’nda düzenlenen Anadolu Efes Girişimcilik Festivali’nde de yer aldık! Etkinlikte imece Direktörü Zeynep Erdoğan’ın moderatörlüğünde gerçekleştirilen panelde sürdürülebilirlik, girişimcilik, teknoloji ve inovasyon başlıklarında Türkiye ve dünyadaki aksiyonlar ele alındı.

BÜYEM tarafından düzenlenen ve sürdürülebilirlik alanında çalışan birçok uzman ile çeşitli kurumların temsilcileri buluştuğu 5. Kurumsal Sürdürülebilirlik ve Sorumluluk Zirvesi’nde “Üçüz Dönüşüm İçin İş Birlikleri” başlığıyla düzenlenen panelde de moderasyonu imece Direktörü Zeynep Erdoğan üstlendi.

imece’nin Akbank LAB ile beraber kurucusu olduğu ReFi Türkiye programının ana teması olan “Onarıcı Finans”, Startups Watch Türkiye Girişim Ekosistemi 2. Çeyrek Etkinliği’nde konu başlıklarından biri oldu. Konuşmacılar, Burcu Küçükünal, Ayşegül Şensoy ve Ali Karabey onarıcı finans konusunu yatırımcı, finansçı ve girişimci perspektifinden ele aldı.

Bu yıl Vikipedi Türkçe’de olmayan sayfalarının açılmasına yönelik kolektif iradenin ortaya konulduğu çevrimiçi “VikiMaraton” etkinliklerine devam ederek, üç farklı Vikipedi sayfasının yayını için çalışma yürüttük! Akbank iş birliğinde yayına hazırladığımız Onarıcı Finans ve Toplumsal Cinsiyet Eşitliği sayfaları yayına girerken, Zorlu Holding’in Kurumsal Gönüllülük Programı Kıvılcımlar Hareketi ile, 5 Aralık Gönüllüler Günü kapsamında “Kurumsal Gönüllülük” VikiMaraton etkinliğini gerçekleştirdik.

Etki ekosistemiyle yerel ve global ölçekte etkileşim içerisinde olarak adımlarımızı attık.

Globaldaki Bakış Açılarını Yerele Taşımaya ve Anlamlandırmaya Devam Ettik

imece, kurulduğu günden bu yana dünyanın farklı yerlerinden kurum ve kuruluşların kendi bölgelerinde ve globalde geliştirdikleri bakış açılarını, Türkiye’de uygulanma potansiyeli olan yaklaşımlara alan açmak hedefiyle yerele taşıyor. Bu yönümüzü yansıtan ve geliştiren çalışmalar arasında B For Good Leaders Summit; Social Enterprise World Forum ve Avalanche Summit katılımları ile Village Capital İstanbul Summit’in organizasyonu, Erasmus + SocEntrep4NGOs projesine dahiliyet ve Dünya Bankası — SeCoP Toplantıları’na katılım yer aldı.

Kurucu ortaklarımız ATÖLYE, S360 ve Zorlu Holding ile beraber imece olarak B For Good Leaders Summit’deydik! Gıda, rejeneratif ekonomi, iklim, sürdürülebilir finans, liderlik ve kurumsal aktivizm gibi birçok başlığın dahil olduğu; B Corp kavramı ile ilişkili gündemlerin konuşulduğu B For Good Leaders Summit, 11–12 Mayıs tarihlerinde Amsterdam’da gerçekleşti! Etkinlikte dünyanın farklı bölgelerinden B Corp şirketler ve farklı disiplinlerden fikir önderleri, alanlarına dair deneyim ve öğrenimlerini paylaştı.

imece olarak toplumsal dönüşümü anlamlandırmak ve tetiklemek amacıyla, yerel, ulusal ve uluslararası öncüleri, sosyal girişimleri ve bir araya getiren SEWF — Social Enterprise World Forum etkinliğinde de yer aldık! Ekibimizden Hazal Kartalkanat, “Kuluçka Merkezlerinin ve Hızlandırıcıların Sosyal Değişimi Yaratmada Rolü” oturumunda imece’nin yaklaşımını ve geçmiş programlarından elde edilen iç görüleri paylaştı.

Her iki etkinlikte de, iş dünyasındaki global gelişmelere odaklanan iç görüleri gerçek zamanlı aktardığımız bir Instagram yayını gerçekleştirdik.

Akbank LAB ile beraber kurucu ortağı olduğumuz ReFi Türkiye’yi temsilen, Barcelona’da düzenlenen Avalanche Summit’te ise “Web2 Odaklı Kurumların Web3 Dünyasına Adaptasyonu” oturumu ile yer aldık. Dünyanın farklı yerlerinden blok zinciri odaklı birçok geliştirici ile topluluğun katıldığı bu etkinlikte, kurumların Web3 dünyasına adaptasyonunu ve finans sektöründeki blok zinciri faaliyetlerini dinledik.

imece olarak, global etki odaklı hızlandırıcı ve girişim sermayesi Village Capital’in İstanbul’da düzenlediği Summit’in yerel partneriydik. Village Capital, sosyal, ekonomik ve çevresel meselelere çözümler üreten erken aşamadaki girişimciler için hızlandırıcı programları ve yatırım desteği sunarak etki odaklı girişimlerin büyümesini destekliyor. Gerçekleştirdiğimiz iş birliği kapsamında, 32 fintech girişimi, 50 mentor ve 14 panelist ile Village Capital İstanbul Summit’i düzenledik.

Malta, Yunanistan, İtalya ve Türkiye’den üniversite ile STK’ların dahil olduğu; sivil toplum kuruluşlarının sosyal girişimcilik kapasitesini geliştirmeye yönelik online sertifika programı tasarlamayı amaçlayan SocEntrep4NGOs projesi bu yıl da çeşitli çalışmalarla devam etti.

Dünya Bankası — SeCoP Toplantıları’nda imece olarak yer alıyoruz ve güncellemelerimizi toplulukla paylaşıyoruz. Sosyal Girişimcilik Uygulama Topluluğu’nda uygulama zorluklarını ele alınırken operasyonel bilgi, pratik deneyim ve iyi uygulamalar da paylaşılıyor.

Geçtiğimiz yıl katıldığımız B For Good Leaders Summit ve Social Enterprise World Forum etkinlikleri ile düzenlediğimiz Village Capital İstanbul Summit etkinliğinin ayrıntılarını yazının devamından takip edebilirsiniz.

imece’nin 2024'teki yol haritasını yeni içgörülerle zenginleştiren süreçler gerçekleşti.

B For Good Leaders Summit

B Corp şirketlerin dönüştürücü gücüne liderlik edenler, 2023 yılındaki B For Good Leaders Summit’te gıdadan rejeneratif ekonomiye, iklimden sürdürülebilir finansa, liderlikten kurumsal aktivizme pek çok konuda iç görülerini sundu. Uzun yıllardır B Corp’un savunuculuğunu yapan bir sosyal inovasyon platformu olarak, kurucu ortaklarımız ATÖLYE, S360 ve Zorlu Holding ile beraber bu etkinlikte paylaşılan iç görüleri yakından takip ettik. Notlarımızı ve etkinliğe ilişkin yayınlanan globaldeki içerikleri derleyerek sizler için bir araya getirdik. (Kaynaklar: 1, 2, 3, 4)

İş dünyası için dönüşüm hareketi konumundaki B Corp çeşitli zirvelerle “iyi şirket” ekosistemini bir araya getirirken, bu dönüşüme öncülük edecek liderler 11–12 Mayıs tarihlerinde Amsterdam’da gerçekleştirilen B For Good Leaders Summit’te bir araya geldi. Etkinlikte dönüşüm gerektiren koşulları analiz edilerek bu noktada çözüm yönünde atılabilecek adımlar ele alındı. İşte öne çıkan temalar ve sonuçlar;

Ekonomi

  • Mevcut ekonominin fazlasıyla finansallaşmış olması yani tüm önceliklerin finansal kazanç odaklı olması, yeni ve sürdürülebilir alternatiflerin öne çıkmasını gerektiriyor. Bu bağlamda daha radikal ve dürüst kararlara ihtiyaç var. Bu konuda; gezegen, toplum ve ekonomik refahı uyumlu hale getirmek için yenilikçi yollar denenmeli, belirli endüstrilerde küçülmeler düşünülmeli.
  • Öte yandan, finansın kendisi bir eylem aracı olabilir. Etki destekleri, yeni etki tahvilleri, yeşil krediler erişimi artırmak, kaynakları daha adil dağıtmanın araçları olarak ortaya çıktı. Onarıcı ekonomiyi ve onarıcı finansı odağa alarak çevredeki sorunlara çözümler bulunabilir.
  • Toplulukları yoksulluktan kurtarmak, temel düzeyde gıda, eğitim, sağlık hizmeti vb. erişim sağlamak da önemli.

Özel Sektör

  • Markaların gerçekten cesur aktivist adımlar mı attıkları yoksa trendlere göre mi hareket ettikleri irdelenmesi gereken başlıklardan biri. Gerçekten aktivist bir marka olmak mümkün.
  • Tedarik ve değer zincirinde inovasyon göstererek, döngüselliği benimseyerek ve B Corp hareketinin yaklaşımlarını kabul ederek şirketleri onarıcı değerler yaratabilir.
  • Sistemik değişiklikler yapmak için uzun vadeli yatırımlara ihtiyaç bulunuyor. Yenilenmiş ekonomi, kısa vadeli karlılık açısından daha az karlı görünebilir, ancak mevcut durumda devam edebileceğimizi düşünmek aldatıcı olduğunu görmek gerekiyor.

Liderlik

  • Diğer insanlarla birlikte çalışmak ve güçlü bir amaç duygusuyla hareket etmenin cesaret gerektirdiğini ve bunun da bir liderlik alanı oluşturduğunu görmek gerekiyor. Sistemsel dönüşümlerin sağlanması için liderlerin de belirli değerler etrafında birlikte hareket etmeleri gerekli.
  • Aktivistler, etki yatırımcıları, sosyal girişimciler, politika yapıcıları, ortak girişimler ve B Corp şirketler gibi değişim öncüleri, ortak hedefleri ele almak için köprüler kurabilir ve işbirliğini teşvik edebilir.
  • Bölgesel sınırlar azalmakta, yerini işbirliği ve bağlantılı bir yaklaşıma bırakmakta. Her kuşaktan, aciliyeti anlayan, kaygıları kabul eden ve işleri ve kaynaklarıyla somut adımlar atan kimseler bulunuyor.
  • Yatırımcılar, girişimciler, politika yapıcıları ve toplumlar arasında işbirliği ve herkesi faydalayan sürdürülebilir çözümler sadece kolektif çalışmayla başarılabilir.

Sorumlu Üretim ve Tüketim

  • Onarıcı tarımı benimsemek, şirketlerin tedarik ve değer zincirleri, döngüsellik, iklim eylemi, biyoçeşitlilik alanlarındaki politikalarını besleyebilir.İlgili şirketler atık toplama altyapısı ve geri dönüşüm teknolojisine büyük yatırımlar yapmalı, biyolojik olarak parçalanmayan tek kullanımlık ambalajlar küresel olarak yasaklanmalı. Gereksiz tüketimin dışlanması yerinde olacaktır.

Yeni Teknolojiler

  • Tokenlar artık daha fazla revaçta ve tokenizasyon, ekonomik sistemleri demokratikleştirmek ve etki yatırımlarını kolaylaştırma potansiyeline sahip. Bu yaklaşım, etki yatırım piyasasına erişimi önemli ölçüde genişletirken sermaye arayan organizasyonlara fayda sağlayabilir.
  • Öte yandan, yapay zeka etki fonlarını doğru yatırımcılarla eşleştiren gelişmiş platformların geliştirilmesinde yardımcı olabilir. Ayrıca, yatırımcılar portföylerini daha kolay bir şekilde tarayabilir ve daha büyük bir etki yaratmak için daha iyi seçenekler bulabilirler.

SEWF — Social Enterprise World Forum

80'den fazla ülkeden 2.000'den fazla katılımcı ve 27 topluluk merkezinin yer aldığı etkinlik, 50'den fazla ülkeden 130'tan fazla konuşmacıya ev sahipliği yaptı. Bu konuşmacılardan %80'i ilk kez konuşmacıydı! Katılımcıların %60'ı kadın ve yaklaşık %20'si 30 yaşın altındaydı. imece ekibinden Hazal Kartalkanat konuşmacı olduğu “Kuluçka Merkezlerinin ve Hızlandırıcıların Sosyal Değişimi Yaratmada Rolü” oturumda imece’nin yaklaşımını ve geçmiş programlarından elde edilen iç görüleri paylaştı: “Programlarımızı farklı kılan şey, disiplinler arası işbirliğine olan bağlılığımız. Çok paydaşlılık odaklı kültürümüz, güncel toplumsal sorunlara sistemsel yaklaşabilmemizi sağlıyor.”

Etkinlikte katılımcı konumda olduğumuz, benzer konudaki bir panel de “Building a strong social enterprise ecosystem: Why intermediaries matter” başlığıyla düzenlendi. Güçlü bir sosyal girişim ekosistemi oluşturmaya dönük iç görüler edindiğimiz bu panelde vurgulanan noktalar şu şekildeydi:

  • Sosyal işletmelerin politika karar alma süreçlerine dahil edilmesini desteklemek ve onlara müşteri bulmaları konusunda yardımcı olmak, sosyal işletmelerin toplumsal sorunlara çözüm getirmesine yardımcı oluyor. Bu işletmeler, topluluğu bir araya getirme, politika savunuculuğu ve farkındalık yaratma gibi çalışmalar yapıyor.
  • Sosyal girişimci, kamu yetkilisi veya özel sektörde olan kişiler, üç ana alanda işbirliği yapabilir: Yetenek geliştirme, bilgi paylaşımı ve sermaye oluşturma. Bu üçlü yapı, sosyal girişimcilik ekosistemini güçlendirmede etkili bir model olabilir.
  • Sosyal ekonomiyi güçlendirmek için finansmanın sürdürülebilirliği büyük önem taşıyor. Bu, farklı gelir kaynaklarını çeşitlendirmeyi, uzun vadeli ortaklıklar kurmayı ve operasyonel verimliliği artırmayı gerektiriyor. Ayrıca, sektördeki değişimlerle uyumlu olmak ve yenilikçi finansman yöntemlerine açık olmak da önemli.
  • Kurumların rollerine bakılmaksızın daha açık ve işbirlikçi olması önemli. Bu bağlamda kuruluşlar alacaklarıpasta diliminden endişe etmek yerine, pastayı büyütebilecek yolları düşünmeli.
  • Özellikle küçük sosyal destek organizasyonlarının sınırlı personel ve finansmanla mücadele ediyor ancak hedeflerine bağlı ve tutkulular. Bu nedenle, bu organizasyonlara daha fazla finansman ve kaynak erişimi sağlanması gerekli.
  • Aracılar, strateji oluşturarak, destek sağlayarak ve farkındalık yaratarak sosyal girişimciliği ilerletmede kritik bir rol oynuyor.
  • Fon sağlayıcılarının ekosistem aktörleriyle iletişim kurması kritik. Böylece, ekosistemin ihtiyaçlarını daha iyi anlayabilir ve fonları daha etkili bir şekilde dağıtabilirler.

Katılımcısı olarak sosyal satın almaya yönelik içgörüler edindiğimiz “The power of social procurement through the stories of buyers and suppliers” panelinde öne çıkan görüşler şunlardı:

  • Girişimcilerin sahip olduğunuz gücü küçümsememeleri önemli. Farklı olmaya cesaret etmeleri, büyük bir vizyon ortaya koymaları ve bunu şirketlerinin vizyonuyla birleştirmeleri önemli.
  • Sistemleri değiştirmeye çalışan sosyal girişimcilerle ortak olunması kritik. Küçük üreticilerden, atık toplayıcılara kadar dejavantajlı ve dışlanmış kişilerle çalışan sosyal girişimcileri desteklenmesi gerekli.
  • Büyük konuları dönüştürmeye odaklanarak, daha büyük bir etki yaratmak mümkün.

Katılımcısı olduğumuz bir oturum da “Impact Economy vs. New Economy — Improve or dismantle current systems?” başlığındaki tartışmaydı. Mevcut sistemleri etki araçları ile iyileştirmek ve sonlandırmak arasındaki seçenekleri ele alan bu tartışmada şu iç görüleri edindik:

  • Etki ekonomisini inşa etmek için yapılacak çok şey var. Burada geliştirilecek modeller sosyal yatırımlarla, finans sektörüyle ve farklı paydaşlarla etkileşim kurabilmeli. Etki ekonomisini büyütmeye yardımcı olacak bir mekanizma olarak kârı etki için kullanmak tercih edilebilir ve yatırımcılar, kararları ile etkiyi yaratabilir. Şirketlerin ne kadar etki yaratacaklarına ilişkin hedefler, KPI’lar ve iş tanımlarını bu bağlamda ortaya konabilir: “Bir işin yürütülmesinde tam bir etkileşim vardır ve yatırımcıların oturup sermayelerinin ne için kullanıldığını anlamaları gerekir.”
  • “Artık işletmelerimizi, finansal yapılarımızı ve ekonomilerimizi sadece büyük finansın gücüne bağlı kalmayacak şekilde tasarlamamız gerekiyor. İçinde bulunduğumuz 20. yüzyıldan miras aldığımız tren, ne pahasına olursa olsun büyümeye, kar marjlarının büyümesine, kendi gelişimimiz pahasına hisse senedi satışlarına giden bir rotaya sahip. O trenden inmemiz lazım, yeni bir ray inşa etmemiz lazım ve herkesin yardımına ihtiyacımız var, herkes enerjisini yeni bir ray inşa etmeye odaklamalı.” görüşü dile getirildiğinde, karşıt bir argüman olarak “Bugüne kadar yaptıklarımızın hiçbirinin doğru olmadığını söylersek Tabula Rasa’dan başlamamız gerekir, buna vaktimiz yok. Elimizdekilerle çalışmalıyız. Gökyüzüne çıkan roketin yeni modelini yaratmaya gerek yok.” ifadeleri sunuldu. Benzetmelerle dolu bu tartışma, “Canavarla arkadaş olalım, onunla birlikte çalışalım (!)” örneğini içeren bir itiraz ile devam etti. Bu itiraz, “Kendimize bu trenin eninde sonunda yön değiştireceğini, yanlış yöne gittiğimizi söylemeye devam edecek vaktimiz var mı?” sorusu ile devam etti: “Artık gezegenin sınırları bu gezegenin yaşam kapasitesinin ötesine uzanıyor, gezegendeki yüz milyonlarca insan için temel yaşamsal ihtiyaçlar konusunda yetersiz kalıyoruz.”
  • Etki ekonomisini inşa etmek ve bunu gerçekleştirmek isteyen yatırımcılar var. Yeni modeller üzerinde çalışan herkes, yeni fikirler ve ekonomi alanının etki araçlarından bazılarını kullanabilmeli.
  • 20. yüzyılın ekonomi ve iş dünyasından çok farklı görünecek, birbirimizden öğrenerek ve birbirimize cesaret verecek sistemik bir değişim elde edebiliriz. Etrafımızda henüz var olmayan bu sistemin ilerisinde olmamız gerekiyor.
  • Tarihsel olarak seyre gelen adaletsizlik ve eşitsizlikleri fark etmeye başlıyoruz ve eşitliği yaratmak için bir güç dinamiğini de ortaya çıkarmalıyız. Bu doğrultuda sistemleri yeniden tasarlamaya başlayabiliriz.
  • Gerçekten faydalı olacak ve yeni bir dünya için alan yaratmamıza yardımcı olacak yaklaşımları benimseyebiliriz. Yeni bir şey inşa ettiğimizin değerini hep birlikte görmemiz gerekiyor.

Village Capital İstanbul Summit

Düzenlediğimiz Village Capital İstanbul Summit içerisinde gerçekleştirdiğimiz panellerde, etki ekosisteminin öne çıkan isimleri değerlendirmelerini sundu. Etki girişimlerine yönelik yatırım fırsatları; fikirlerin sunulması sürecindeki stratejik yaklaşımlar ve yatırımcı ile girişimci ilişkisine dair önemli noktalar panellerde işlenen konular arasındaydı. Etkinlik içerisinde, insani kuruluşlarla en iyi şekilde nasıl çalışılacağı; etki girişimlerinin karşılaştığı zorlukları aşmanın yolları ve kapsayıcı bir şekilde fırsat yaratan projelerin işleyişi de irdelendi. Zirve kapsamında ele alınan bir diğer başlık, girişimlerin yatırım bankaları başta olmak üzere finans sektöründeki aktörlerle çalışma pratikleriydi.

Tüm bu gündemler arasında, etkinlikten öne çıkan iç görüleri şöyle sıralayabiliriz:

  • Girişimler, gerçekleştirecekleri iş birliklerinde uzun vadeli bir perspektif benimsemeli ve işbirliğinin gelişmesi için gereken zamanı göz önünde bulundurmalıdır. İşbirliği sürecinde, girişimler aynı zamanda teknolojik çözümlerini test etme fırsatını kullanarak ilişkileri inşa etmeli ve yerel düzeyde bağlantılar kurmalıdır. Girişimler, çözümlerinin saha düzeyinde nasıl kullanılabileceğini ve etki yaratabileceğini düşünmeli, özellikle dezavantajlı gruplar üzerindeki etkileri konusunda dikkatli olmalıdır. Topluluklar arasında denge sağlamak için adil ve eşit fırsatlar sunulmalıdır.
  • Etki ölçümü ve yönetimi, bir organizasyonun başarısını değerlendirmek ve iyileştirmek için temel bir araç. Bu bağlamda, başlangıçta koşuşturma olarak adlandırılan faaliyetlerin, etki yaratma sürecinin bir parçası olarak yeniden adlandırılması gerekiyor. Etkinin olumlu ve olumsuz yönlerini anlamanın ve ölçmenin önemini vurgulayan adımlar, göstergelerin belirlenmesi, izlenmesi, iyileştirilmesi ve iş süreçleriyle ilişkilendirilmesi olmak üzere dört ana aşamadan oluşur. Değişim teorisi, etki yaratma sürecini somut bir hikayeyle çerçevelemeyi sağlar ve etkinin neden ve sonuçlarını anlamak için kullanılır. Temelde, etki yönetimi, işletmenin performans göstergelerine benzer şekilde, etki göstergelerinin belirlenmesi, izlenmesi ve iş süreçleriyle ilişkilendirilmesini içerir. Bu anlamda girişimler etkinin belirlenen hedeflere ulaşmasına yönelik olarakiş süreçlerinizi optimize edebilir.
  • Etki yatırımlarında, etkinin istenmeyen sonuçlarını ve olası riskleri göz önünde bulundurmak da önemlidir. Etki yatırımı yapacak şirketler, etki tezlerini net bir şekilde tanımlamalı ve etki odaklı projeleri için sürekli etki ölçümü ve yönetim yaklaşımını vurgulamalıdır.
  • Doğru soruları sormak, başarılı bir girişim için önemlidir. Girişimler için gerçek ihtiyaçları anlamak üzere bir rehber niteliğindedir. Araştırma ve çalışmalar, farklı kesimlerden ve perspektiflerden katılımcıları içeren geniş kapsamlı bir örnekleme kullanarak yapılmalıdır. Teknoloji, işbirliklerini desteklemek ve daha kapsayıcı çözümler sağlamak için kullanılmalıdır.
  • Projelerin etkili olması için, yerel toplulukların ihtiyaçlarını anlamak ve onlarla birlikte çalışmak önemlidir. Kurucu ekiplerin sahada bulunması ve kullanıcılarla etkileşimde bulunması, ürün geliştirme sürecinde önemli bir rol oynar. Gerçek ihtiyaçların ve problemlerin anlaşılması, etkili çözümlerin geliştirilmesine yardımcı olur. Sorun tanımının doğru bir şekilde yapılması ve içinde bulunulan sorunun tam olarak anlaşılması kritiktir.
  • Programlar tasarlarken, belirli hiyerarşileri ve stereotipleri yeniden üretmemek için dikkatli olunmalıdır. Yeni hiyerarşiler oluşturarak veya var olanları güçlendirerek topluluklar arasında olumsuz ayrımcılıkların ve karşıtlıkların artmasına neden olunmamalıdır. Projelerin sürdürülebilirliği için, sürekli öğrenme ve bilgi birikiminin diğer birimlere aktarılması ve uygulanması önemlidir. Sürekli olarak değişen ihtiyaçlara ve koşullara uyum sağlamak için esneklik ve açık bir zihniyet önemlidir.
  • Ürün pazar uyumunu sağlamak için, başlangıçta daha geniş bir kullanıcı tabanına odaklanarak başlamak ve daha sonra modeli kanıtladıktan sonra daha spesifik hedef kitlelere yönelmek tercih edilebilir. Girişimcilerin, rekabetçi manzarayı ve farklılaşma stratejilerini dikkatlice analiz etmeleri ve planlamaları da gerekmektedir.
  • Girişimlerin odaklandığı sorunun nasıl hissedildiği ve hayatın hangi alanlarını etkilediği gibi nüansların anlaşılması, çözümün tasarımı ve varsa kullanıcıların ödeme yapma isteği açısından önemlidir. Sorunun nasıl hissedildiği ve kullanıcıların hayatlarını nasıl etkilediğini anlamak için empati kurmak ve kullanıcılarla yakın temas halinde olmak önemlidir. Veri ve analizlerin arkasında insanların olduğunu asla unutmamalı ve işletmeler, bu insanlara geri dönerek kullanıcı merkezli bir yaklaşım benimsemelidir.

2024 yılında da iş dünyasındaki güncel trendleri ve ilişkili sektörlerdeki iç görüleri, sosyal inovasyon ekosistemine aktarmak ve global ölçekte çeşitli aktörlerin odaklandıkları bakış açılarının Türkiye’de yakından takip edilmesini kolaylaştırmak amacıyla benzer içerik üretimlerine devam edeceğiz.

--

--

imece
imece
Editor for

imece Medium yayınındaki en güncel içeriklerimize medium.com/imeceplatformu sayfasından ulaşabilirsiniz.